SELAMUN ALEYKÜM

SİTELERİMİZE GELDİNİZ HOŞNUTLUK VERDİNİZ RABBİMİZ KABUL ETSİN

26 Temmuz 2014 Cumartesi

DÜŞMANIN SİLAHLARIDA ELE GEÇİRİLEREK ZAFERE ERİŞİLİYOR.

OKU UYGULA NE BU FERYAT İŞTE ÇARE

Erbakan Hocamiz ve Aliya Izzetbegovic'in Islam'a sonsuz katkilari olmustur. Bazilari gibi ikiside memleketinden kacip Siyonizme, Kapitalizme, Emperyalizme sığınmamis, gercek liderlerdir. 
Allah ikisininde mekanını cennet eylesin.

Aliya İzzetbegoviç Savaş sırasında, uluslararası savaş muhabirleri randevularına gelmediğinde; sebebini sorar. O gün Saraybosna yoğun bir saldırı altında olduğu için, muhabirler çıkamamışlardır. ‘Bunlar nasıl savaş muhabiri?’ sorusunu sormadan edemez. ‘O ki onlar bize gelmiyor, biz onlara gidelim.’ der. Korumasının ısrarına rağmen, makam arabasına binmez.

Başkanlık sarayından otele kadar birkaç kilometrelik bulvarda yürümeye başlar. Silah seslerinden gayri her şeyin sükût ettiği o yürüyüşe, sokağın bir kenarında saklanmaya çalışan bir kadının sesi katılır: ‘Aliya korkmuyor musun?’ Aliya o kadına verdiği cevapla, cesaretiyle tarihte iz bırakmış siyasetçilerin arasına katılmaz; aksine ilk kavşakta onlardan ayrılır, kendi yalnızlığına döner: ‘Korkuyorum! İnsanım ben. Fakat beni yürüten şeyler, korkularımdan büyük.

Bosna Savaşı’nı hatırlayalım. Eski Yugoslavya’nın dağılması ile başıboş kalan Sırp ve Hırvatların, Boşnak Müslümanlara saldırmaları, yıllar süren bir katliamın yaşanması olayı. Yüzbinlerce ceset, milyonlarca mülteci, tecavüz, açlık, sefalet, soygun, vurgun ve talan.. Dünya Haçlıları canilerin arkasında her türlü desteği sağlıyorlar ama, İslam dünyası katliama sadece ah vah ederek seyirci kalıyor, mazlum Müslümanlara yardım edemiyordu.. 

Bir tek Milli Görüş ve onun lideri aziz insan Merhum Erbakan yardıma koşuyor. Yurt içinde ve dışarıdaki Milli Görüş sevdalılarını harekete geçiriyor. Kahraman insan Aliya İzzetbegoviç ve arkadaşlarına fikri destek verip yol gösteriyor, mücahitleri ve teknik personeli gönderiyor, toplanan mütevazi yardımları ulaştırıyor, mültecileri bağrına basıyor ve onların dünyadaki sesi oluyor. Yapılan mütevazi yardımlarla Bosna’da bazı atölyeler kurdurularak silah ve cephane üretimi yapılıyor. Sırplar Türkiye’deki Sırp zihniyetlileri harekete geçirerek güya Bosna’ya yardım paralarını Erbakan’ın zimmetine geçirdiğini yayıp Mercümek-Darçın davalarını açtırıyorlar. O aziz insan da, bu iftiralardan dolayı bunaldığı bir anda bu paralarla Bosna’da neler yapıldığını açıklamak zorunda kalıyor, ertesi günü cephane atölyeleri Sırplarca bombardıman ediliyor. 

BU ARADA ELDEKİ MÜHİMMATLARLA TAM HAREKET BAŞLIYOR DÜŞMANIN SİLAHLARIDA ELE GEÇİRİLEREK ZAFERE ERİŞİLİYOR..

Aslı astarı olmayan davalardan ne çıkmıştır, kocaman bir hiç. Ne çıkabilirdi ki?.. 

O Erbakan ki, vefatından sonra mezarında aylarca 24 saat nöbetler tutuldu. Öyle ziyaretçileri vardı ki, kimsenin tanımadığı, haritada yerinin dahi bilinmediği yörelerden geldiklerini ve ülkelerindeki cihada Erbakan’ın liderlik ettiğini, maddi yardımlarda bulunduğunu ağlayarak ifade edip dua ettiklerini şaşkınlıkla izliyorduk. Böyle bir insana utanmadan iftiralar edildi, edilmeye de devam ediliyor. 

İSLAM DÜŞMANI GAVUR TARAFI BÖYLE YANSITMIŞTI:
Bosna yardımlarına ne olmuştu? 
Bosna’da yaşanan savaş sırasında, o dönem Milli Gençlik Vakfı ve Refah Partisi öncülüğünde Türkiye’nin dört bir yanında hatta Avrupa’da gurbetçilerin yoğun yaşadığı bölgelerde Bosna için yardım masaları kurulmuştu. Toplanan yardımlar Refah Partisi’nin kasası olarak bilinen Süleyman Mercümek’in banka hesaplarında biriktiriliyordu. Nasıl oldu da oldu, Refah Partisi’nin iktidar ortağı Doğru Yol Partisi lideri ve dönemin başbakanı Tansu Çiller bu paranın ne olduğunu merak etti. RP cenahı; “Bunu Bosnalılara sorun” diye yanıtladı. Bosna’dan yanıt geldi: “Bize herhangi bir para gelmedi”.

Mayıs 1994’te açılan soruşturmada Mercümek’e ait 14 ayrı hesapta toplam 16,5 Trilyon para olduğu tespit edildi. Bu paralar Mercümek’in yüksek faiz gören hesaplarında biriktirilip “gerekli” yerlere aktarılıyordu. Refah Partisi’nin kasası Mercümek, açılan davalar sonucu suçlu bulunarak 20 Trilyon para ve 4 yıl hapis cezasına çarptirildi.

Bir de not olarak, Mercümek’in o dönemde sahibi olduğu YA DA Yayın ve Dağıtım A.Ş.’nin ortaklarından birinin de “Mimar” Kadir Topbaş’ın olduğunu ekleyelim.

GERÇEK BOSNA KOMUTANINDA BÖYLEYDİ:
Eski SDA Gençlik Kolları Başkanı ve “altın zambak” ödüllü MGV Birliği’nin komutanı Nedim Dizdar Erbakan ile ilk kez 1991 yılında Ankara’da tanıştığını, daha sonra savaş zamanında Milli Görüş’ün büyük desteklerini gördüklerini ifade etti.

Necmettin Erbakan ile en son 2004 yılında merhum Aliya İzzetbegoviç’in cenaze namazında bir araya geldiklerini belirten Dizdar, “Bu görüşmemiz son görüşmemiz oldu. Ancak o kalbimizdeki yerini her zaman korudu. Savaş zamanında Erbakan Hoca’nın bize yardımlarına ’vefa’ olması için de birliğimizin adını o dönem ki ’Milli Gençlik Vakfı’na istinaden ’MGV’ koymuştuk” dedi.

Nedim Dizdar, Erbakan’ın Bosna’nın var olma savaşı sırasında verdiği destekleri hiçbir zaman unutmadıklarını belirterek, “Bize yaptığı yardımların Erbakan’ı Türkiye’de sıkıntıya soktuğunu biliyoruz. Ancak şu çok iyi bilinsin; Erbakan Hoca’nın savaş sırasında bize yaptığı yardımlar çok ama çok önemliydi” diye konuştu.

Erbakan’ın vefatının İslam dünyası için çok büyük bir kayıp olduğunu ifade eden Dizdar, “O İslam dünyasının gelişmesi ve kalkınması için çok önemli işler yaptı.Erbakan’ın öncülüğünde Avrupa Milli Görüş Teşkilatı ile Milli Gençlik Vakfı tarafından savaş zamanında kendilerine çok önemli yardımlar yapıldığını ve o yardımlar sayesinde Bosna’nın işgalden kurtarıldığını anlattılar.dedi.

BİRAZ ALINTI:
Bu ülke Atatürk'ten sonra Amerika güdümüne girmiştir.Amerika'ya karşı kim politika yaptıysa hemen al aşağı indirilmiştir.Bence Tayyip Erdoğan her şeyin farkında fakat ülkenin menfaatleri doğrultusunda Amerika ile iş birliği yapıyor.Belki ileride biraz daha güç sahibi olunca yumruğumuzu masaya vurabiliriz.Ben Tayyip Erdoğan'ın bu anı sabırsızlıkla beklediğini umuyorum... 

Ecevit koalisyonu (ERBAKAN) Kıbrısı alırken ABD nin güdümünde değildi kaldı ki 1970 lerde şu andakinden çok çok daha güçsüzdük, ama iktidar partileri milli bir irade ortaya koydu ve çatır çatır kazandık. 

O tarihten sonra milli silah sanayimiz gelişmiştir, zira ambargo nedeniyle silah alamayınca kendimiz üretmeye başladık. 
VAHDEDDİN HOCA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

TANIŞMAK SÜNNET

Hakkımda

Fotoğrafım
https://www.facebook.com/VAHDED.HOCA SİTEMİZİ ZİYARET EDİP ÜYE OLURSANIZ ÇALIŞMALARIMIZA DESTEK VERMİŞ OLURSUNUZ ALLAH cc CÜMLE MÜMİNLERDEN RAZI OLSUN.

RESİMLERDEN

RESİMLERDEN
İYİ SEYİRLER

HARİTALAR