İSLAM'DA VAHDED-İ BULMADAN ÜMMET OLUNURMU?
Ümmetin tüm kesimlerini, hiçbir istisna yapmaksızın kendisini yok etmek isteyen düşmana karşı gayretlerini birleştirmeye, saflarını sıklaştırmaya, ihtilaf ve çekişmeleri bırakmaya çağırıyoruz. Şu an düşman mezhep ve meşrebine bakmaksızın ümmet olarak hepimizi hedef almış durumdadır. İslam topraklarında yaşanan kör mezhep çatışmalarını başka alanlara taşımak caiz değildir. Doğru olan fitneyi çıkış mahalline hapsetmek KUR'AN VE SÜNNET ile orada yok etmektir. Halk ve İslam idareciler nezdinde biriliği sağlamak zorundayız.
Bütün alem-i İslam’ın hürmet ve muhabbetini hakkıyla kazanmış olan bu anlayışı ve onun mümtaz mümessilini, riyasetinde bulunduğumuz VAHDED-İ İSLAM namına hürmetle selamlar ve davamıza gösterdikleri necip alaka ve bizi bu yolda mücadeleye devam hususunda vaki teşviklerinden dolayı tüm kardeşlerimizden Allah cc razı olsun. Vahded-i İslam, Müslümanlar arasında birlik ve dayanışmayı tesis ederek İslâm’ın toplumun iktisadi, siyasi, sosyo-kültürel her alana hâkim olmasını amaçlayan bir gerçektir. Batı karşısında geri kalmışlıktan kurtulmak amacına yönelik bir çözüm arayışı olarak on dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısından itibaren Osmanlı aydınları tarafından dile getirilmeye ve tartışılmaya başlanan bu fikir, özetle; İslamiyet’in modern gelişmeler karşısında insanın dünyaya bakışını tayin edecek, hayatın her alanına hakim kılınabilecek evrensel bir siyasi-sosyal muhtevaya sahip, ilerlemeye engel olmayan ve bütün Müslümanları kardeş olarak algılayan bir din olduğundan hareketle İslam Birliğini öngören tezlere dayanmaktadır.
Son yıllarda Irak, Afganistan, Filistin gibi birçok İslam ülkesinin çeşitli işgallere ve saldırılara maruz kalması, İslam’ın mamur beldelerinin çiğnenerek binlerce masum Müslüman’ın katledilmesi; toplumumuzda da terör kaynaklı olayların artması ve bir dizi olumsuz gelişmelerin yaşanması Vahded-i İslâm fikrinin sosyolojik olarak yeniden gündemimize taşınmasını sağlamıştır. Teorik olarak İslam dünyasının geleceği açısından büyük öneme sahip olan Vahded-i İslam düşüncesinin pratik alanları düşünüldüğünde fikri, siyasi, ahlaki, sosyo-kültürel birçok alana işaret eden sorunları içinde barındırdığı, dünya siyaseti açısından da önemli engelleri içerdiği görülecektir.
VAHDED-İ İSLAM algısı son yüzyılda küresel bunalım oluşturan nasırlı fikri sapmalardan, zihni teşekkülane bir şekilde akli melekeleri saf dışı bırakacak mantıki bakış açısıyla insanları emperyal güçlere kul varı hareket etmesini engelleyecek öz İslam’ın anlaşılmasına yardımcı olacak kaynakca ifade buyrulan ”size iki rükun bırakıyorum” düsturuna uyan uyulmasını kendisine menhec eden bir anlayış ile inkişaf bulunacağını algımız ve tutumumuz itibariyle fikri ve vicdanı hür her bireyin anlayacağını temenni eder yüce Allah'dan cc yardım bekleriz.
“Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı sarılınız sakın ayrılığa düşmeyiniz, Allah’ın size bağışladığı nimeti hatırlayınız. Hani bir zamanlar düşman olduğunuz halde O, kalplerinizi uzlaştırdı da O’nun bu nimeti sayesinde kardeş oldunuz. Hani siz bir ateş kuyusunun tam kenarındayken O sizi oraya düşmekten kurtardı. Allah size ayetlerini işte böyle açık açık anlatır ki, doğru yolu bulasınız.”
وَاعْتَصِمُوا بِحَبْلِ اللّٰهِ جَمٖيعًا وَلَا تَفَرَّقُوا وَاذْكُرُوا نِعْمَتَ اللّٰهِ عَلَيْكُمْ اِذْ كُنْتُمْ اَعْدَاءً فَاَلَّفَ بَيْنَ قُلُوبِكُمْ فَاَصْبَحْتُمْ بِنِعْمَتِهٖ اِخْوَانًا وَكُنْتُمْ عَلٰى شَفَا حُفْرَةٍ مِنَ النَّارِ فَاَنْقَذَكُمْ مِنْهَا كَذٰلِكَ يُبَيِّنُ اللّٰهُ لَكُمْ اٰيَاتِهٖ لَعَلَّكُمْ تَهْتَدُونَ
ÂLİ İMRÂN – 103.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder